29 Temmuz 2012 Pazar

İbreti Ailem 6. Bölüm Fragmanı


Yaşar ve Kenan'ın ilişkileri büyük bir darbe alıyor. Yancı ve Öncü olarak birlikteliklerini sürdüren ikilinin arasına bir kara kedi giriyor. Oysa Kenan ve Yaşar'ın kurdukları ilahi grubu "İcadiye Bülbülleri"nin yolu çok açıktı. Bu ilahi grubu sahne alabilecek mi ve yıllardır birlikte takılan Yaşar ve Kenan sonsuza kadar birbirlerine veda mı edecekler?

Yıldız'a ise bu sefer kader yardım ediyor. İstemeden de olsa, Buğra ve Emel'in arasına girme imkanı buluyor. Buğra, Yıldız'ın artık Yaşar'dan şiddet görmemesi için onunla birlikte olmayı kabul ediyor. Yaşar gerçekten Yıldız'ı mı dövmeye mi başladı? Kevgirler de aile içi şiddet mi baş gösterdi?

Ender, İpek'in eve çıkamaması için var gücüyle çalışıyor. Ama zaten İstanbul'da bir kız öğrencinin eve çıkmasını engellemek çok zor değil. Ender'in İpek'e yaptığı büyük kötülük ne? 

Muhsin, caddeden kız düşürmek için araba almak istiyor ancak ondan önce atlatması gereken bir aşama var. Ehliyet almak... Ehliyet kursundaki arkadaşı ise Şengül oluyor.

Ender - Senden Çocuğum Olsun İstiyorum - İbreti Ailem


İbreti Ailem : Ender'den bekarlara tavsiyeler


Bir Kadını nasıl mutlu edeceğimi çok iyi bilirim. Karnını doyururum, "aj adam mutsuz olur". Sonra üşüyor mu diye şöyle kollarına bakarım , eğer koldaki kıllar dik dikse anlarım ki üşüyor. Tak , gocuğu çıkarrım kızın omuzuna atarım . ..
Ender - İbreti Ailem

26 Temmuz 2012 Perşembe

İbret-i Ailem - Sabri vatan haini mi ?

İbret-i Ailem - Sabri vatan haini mi ?

23 Temmuz 2012 Pazartesi

Ayşen Gruda, İbreti Ailem’de Çitlenbik oldu…

Ayşen Gruda, İbreti Ailem’de Çitlenbik oldu… Kadrosunda Müjdat Gezen, Zafer Algöz ve Şebnem Sönmez gibi usta isimleri barındıran İbreti Ailem’in bu hafta yayınlanacak 5. Bölümünde büyük usta Ayşen Gruda Çitlenbik karakteriyle konuk oyuncu olarak yer aldı. Çitlenbik kaderin ağına düşmüş zavallı bir yaşlı ergendir. Küçük yaştan beri(57) dilenci mafyasının elinde oyuncak olmuştur. Zorla dilendirilen Çitlenbik’i bu zor hayatından kurtaracak beyaz atlı prens sonunda çıkagelmiştir. O prensin adı Muhsin’dir. İkisinin çileler ve zorluklarla dolu bu aşk macerası acaba mutlu sonuca ulaşabilecek midir?

Rezil olmaktan usanmayan, amaçlarına ulaşmak için her yolu mübah sayan, kötü ama küçük, zeki ama şanssız Küçükbaş ailesinin hikayesinin anlatıldığı İbreti ailem’in senaryosu Murat Emre Kaman-Mehmet Emrah Kaman kardeşlere ait.

NTC Medya’nın yapımcılığını üstlendiği İbreti Ailem Çarşamba saat 21.00 da Star TV’de…





19 Temmuz 2012 Perşembe

Ben de baletim beyefendi. | İbreti Ailem

Ben de baletim beyefendi. Oğlum da bana çekti. Baba oğul karşılıklı bale yapmak istemiyordum ama bunu siz istediniz… Lütfen gidin artık…


İbreti Ailem 5. Bölüm Fragmanı

İbreti Ailem'in 5.bölümünde konuk oyuncu olarak Ayşen Gruda, Ayşe Özyılmazel ve Alişan bizlerle olacak.

17 Temmuz 2012 Salı

Cristiano Ronaldo'nun İbreti Ailem Sitemi



Cristiano Ronaldo göz yaşlarını tutamadı... Yıldız futbolcu: "Kardeşim değiştirmiyorlar saatleri diziyi izleyemiyoruz. Biz de gülmek eğlenmek istiyoruz yani.. Hoca da fırça çekiyor adam gergin tabi.. İzleyemiyor diziyi.." şeklinde konuşurken, konuşma esnasında duygusal anlar yaşandı... Portekizli göz yaşlarına boğuldu...


Platini İbreti Ailem Açıklaması



ŞOK ŞOK ŞOK FLAŞ FLAŞ FLAŞ ! Platini : "Böyle mükemmel dizi varken maç mı olur? Bundan sonra Çarşamba 21:45 İbreti Ailem Saatidir. "


İbreti Ailem... araştırmacı dizi...



İşte Muhsin panpamızın, kullandığı laptopların atasının Türkiye'ye nasıl geldiğini merak edenler için yaptığımız araştırmanın sonucu.... 

İbreti Ailem... araştırmacı dizi...

16 Temmuz 2012 Pazartesi

İbreti Ailem 4. Bölümden İpucular :



Bu şarkının yeni bölümle yakın ilgisi var. İpucu olarak paylaştık... Peki sizce yeni bölümle bu şarkının ne gibi bir bağlantısı var :) 

İbreti Ailem | Aşkın Tanımı



Aşk, gerekirse çalıların içerisinde, yolların ve sokakların aralarında sinsice avını beklemektir.

İbreti Ailem Çarşamba 21:45'de Star'da.

15 Temmuz 2012 Pazar

Holosko + 1,5 Milyon dolarınız olsa neler alırdınız?


Holosko + 1,5 Milyon dolarınız olsa neler alırdınız?

Buğra, Emel için harcarmış mesela...

İbreti Ailem | Uefa Yetkililerinden Açıklama :


UEFA yetkilileri yaptıkları açıklamada: " Allahtan ligler bitti de Çarşamba akşamları Şampiyonlar Ligi maçları yok. Yoksa biz kimiz ki İbreti Ailem'le başa çıkacağız ? İmkanı var mı? Messi, Ronaldo falan da biryere kadar..." diyerek endişelerini dile getirdiler...

İbreti Ailem | Baba/2=?


 
Sorunun cevabını bilen var mı?

Unutmayın ki, Muhsin Dede internetteyse,internette aşk da olur yemin de..


Unutmayın ki, Muhsin Dede internetteyse, internette aşk da olur yemin de..

Hem de ekmeğe el basmalı yemin olur...


İbreti Ailem 4. Bölüm Tanıtım Fragmanı



Yaşar’ın aradığı fırsat bu sefer ayağına gelir. Yalçın Sergen isminde “genç yetenek” bir futbolcu adayı… Bir futbolcuda olması gereken bütün yetenekler Yalçın Sergen’de toplanmıştır. Öyleyse Yaşar onun menajeri olacak ve Türk futboluna bu çocuğu kazandıracaktır. Aşılması gereken tek problem vardır. Yalçın’ın ailesi… Elif ve Şafak çifti çocuklarının futbolcu olmasını istemiyordu. Ender’in hayatı alt üst olur. Hayatının aşkı İpek’le ilgili bir gerçeği öğrenir. İpek malesef kısırdır. Ender ne yapacağını bilemez. Sevdiği kadını terk mi edecektir? Ki zaten çıkmamaktadırlar. Yoksa ona daha sıkı mı sarılacaktır? Ki zaten sarılmamaktadır. Yıldız bugüne kadar hep Emel’le uğraşmış, Buğra’ya onu kötülemiştir. Ancak bu işe yaramamıştır. Yıldız taktik değiştirir. Madem Buğra, Emel’den soğumamıştır. Öyleyse Emel’i Buğra’dan soğutmaya çalışacaktır. Bulduğu yol çok acımasızdır. Buğra’nın hayatını karartacak kadar acımasız…

İbreti Ailem 3. Bölüm Fragmanı İzle

İbreti Ailem 2. Bölüm Tanıtım Fragmanı

Merak mı ediyorsunuz? Çok mu? Hadi hadi itiraf edebilirsiniz biz bizeyiz neticede.Yeni bölümümüzden ufak ipuçları gelsin o zaman!!! İbreti Ailem 2.Bölüm Fragmanını izlemek için tıklayın:

İbreti Ailem 1. Bölüm Full İzle

Onlar, ufak amaçları olan ama yanlış yoldan koşan insanlar...

Altan Erkekli ve Melek Baykal'ı ilk bölümünde konuk oyuncu olarak izleyebileceğiniz İbreti Ailem bugün saat 20:00'de Star'da.

İbreti Ailem'in başlıca rollerinde Müjdat Gezen, Zafer Algöz Şebnem Sönmez, Olkan Serdar Yıldız, Gonca Vuslateri, İnanç Koçak, Melda Gür, Ümit Çırak, Çağlar Çorumlu, Hande Doğandemir ve Ali Barışık yer alıyor.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

İbreti Ailem Jenerik Dizi Müziği


İbreti Ailem Jenerik Dizi Müziği
Müziği bilgisayarınızı indirmek için iletişime geçin.
celikbaki35@gmail.com

İbreti Ailem - Müjdat Gezen Facebooktan Kız Ayarlıyor

Müjdat Gezen Sheker jojuk ismiyle facebookta kız ayarlıyor :))
VİDEONUN AÇILMASI İÇİN REKLAMA TIKLAYIN!


Video hazırlanıyor Lütfen bekleyin.


İbreti Ailem - 50 Lirasına İddaaya Girerim ki

-50 lirasına iddaaya girerim ki seni dokunmadan öpebilirim 
+Kaybettiğim en güzel 50 liraydı :)))
VİDEONUN AÇILMASI İÇİN REKLAMA TIKLAYIN!


Video hazırlanıyor Lütfen bekleyin.


İbreti Ailem - Yıldız Acaba Ne Dedi ?

VİDEONUN AÇILMASI İÇİN REKLAMA TIKLAYIN!

Video hazırlanıyor Lütfen bekleyin.

Gonca Vuslateri Röportajı | Hürriyet Kelebek

'Küçük Sırlar'la akıllarda yer eden, ardından 'Yerden Yüksek'te rol alan Gonca Vuslateri, şimdi bir komedi dizisiyle ekranda... Vuslateri, Star TV’nin yeni dizisi 'İbreti Ailem'de sıra dışı bir ailenin kibirli ve hayalperest kızı Yıldız’ı canlandırıyor.
Fragmanlarından anladığım kadarıyla uçuk kaçık bir işin parçasısın. Önce 'İbreti Alem'in hikayesini senden bir dinleyelim...

- Hikayenin merkezinde dede, anne, baba ve iki çocuktan oluşan Küçükbaş ailesi var. Gültepeli bir aile. Herkes kendini ön plana çıkarmak, göstermek derdinde... Mütevazı görünümlerinin ardında çevirmedik iş bırakmıyor, “hedefe ulaşmak için her yol mübahtır” diyorlar. Anormal bir aile diyelim...

Hiç mi iyi bir özelliği yok bu ailenin?
       
- Var canım. İnanılmaz iyimser ve saflar.  

Peki sen kimi oynuyorsun, bu hikayenin neresindesin?   

- Ben Yıldız’ı oynuyorum. Yıldız bir ofiste çalışıyor ve ofisten bir arkadaşına platonik aşk besliyor... Ama o gencin de patronuyla ilişkisi var.

Yıldız’ın en karakteristik özellikleri neler?

- Kibir... Kötü biri değil ama... Kendine ait bir hayal dünyası var, istediği her şeye de aşkla, şevkle koşuyor.

SAÇ MODELİYLE OYNAMAK HER KADINA İYİ GELİR

Sen Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nden mezunsun ve bu projede onunla birlikte kamera karşısına geçiyorsun. Hocanla çalışmak seni germiyor mu?

- Hiç gerilmiyorum ama 2007 mezunu olmama rağmen hâlâ karşısına geçtiğimde ilk günkü heyecanı hissediyorum. Tedirginliklerim de oluyor. Karşında usta bir oyuncu varken onu izlemeye dalmamak mümkün değil çünkü. Müjdat Hoca’yı yakından izlemek heyecan, onunla karşılıklı oynamak ise onur verici. Aynı şeyler Zafer Algöz, Şebnem Sönmez ve konuk oyuncular için de geçerli.

Müjdat Bey sana hala öğrencisi gibi mi davranıyor, yoksa iki meslektaş gibi misiniz sette?

- Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin büyük salonunda Hipokrat’ın bir sözü asılıdır: Meslektaşlarım kardeşimdir... Yani bize daha okulda 'Sen benim meslektaşımsın' mantığıyla yaklaşıldı.

Saçlarını Yıldız rolü için mi değiştirdin?

- Bir kadının kısa periyodlarla saç rengi ya da modelini değiştirmesi, psikolojik açıdan hayırlı oluyor. Ama tek sebep o değil. Yıldız rolü için gözümü kapattığımda kafamda beliren resim buydu.

PARÇALADIĞIM O ARABA BENDE NAZAR BIRAKMADI

Dizi çekimlerinde senaryo gereği bir Porsche parçaladığın doğru mu?

- Evet, bir araba parçaladım. Hayatım boyunca bir şeyin kırılma ve çatlama sesinin insana bu kadar iyi gelebileceğini bilmiyordum! Nazara inanmak gibi şeylerim yoktur ama eğer varsa da ortada kalmadığına inanıyorum.

Çoğu dizi yaz tatiline girdi. Meslektaşların tatile çıkarken seni İstanbul’da kalıp çalışmaya ikna eden neydi?

- Bundan önceki projeyi yaz tatiline girmeden önce bitirdik. Hemen Paris’e gittim, 20 gün sonra döndüm ve “Ben artık çalışmak istiyorum” dedim. Çünkü bana zaten hafta sonu tatili yetiyor. Bu tatiller okumak ve yazmak için iyidir, devamında enerjini aktarmak istiyorsun. Yazın çalışmak keyifli, sıcağı da çok sevmem zaten...

TORUNUMA FOTOĞRAFLAR YERİNE ŞİİRLERİM KALSIN

Şiir yazmaya devam ediyor musun?

- Evet. 2009’da bir gece uyku tutmadı, kalktım müzik açtım ve evde dolanırken sözcükler resmen aktı. Ukalalık gibi algılanmasın ama yazdıklarımı çok beğendim. “Aferim kız, bak bunun üstüne git!” diye kendimle konuştum.

Yazdığın şiirleri kitap haline getirmeyi düşünüyor musun peki?

- Olabilir aslında, neden olmasın? Torunuma bir şey bırakma derdim var. Düğün fotoğraflarımı toplayacağına bir şiir kitabım olsun.

Geldiğin yerden, şu an yaşadığın hayattan memnun musun?

- İşin açıkçası iki ay önce sorsan hiç değildim. Bir kamyon sitem getirebilirdim önüne.

BİR BEYOĞLU HİKAYESİNDE ROL ALMAYI ÇOK İSTERİM

Bugüne kadar hep birbirinden farklı karakterler canlandırdın. Bundan sonrası için aklında özellikle oynamak istediğin bir rol var mı?

- Biyografiye çok sempatim var. Güzel bir İstanbul hikayesinde, güzel bir Beyoğlu hikayesinde oynamak isterim doğrusu...

Kafandaki güzel Beyoğlu hikayesinin açılımı nedir?

- Benim için Beyoğlu hikayesi alaturkadır, klasik Türk müziğidir. Hikaye de ona hayat veren insanların hikayeleridir.

BENİM ÇOCUĞUM DA SANATÇI OLUR

Annen sen ve ablanı doğurmadan önce 'Ben sanatçı kızlar yetiştireceğim' demiş. Sen bu gerçekle ne zaman yüzleştin?

- 11 yaşında... 'Ben oyuncu olmak istiyorum' dedirten ilk oyun da 'Simyacı'... Ama ondan önce de ailece bir sürü konser ve oyun izledik. Ekonomik durumu çok iyi bir aile değildik aslında ama benim annem şöyle biriydi: Diyelim açık havada bir konser olacak. Orada öyle bir konuşma yapardı ki, biz yüzlerce insanın önüne geçer ve para vermeden konseri izlerdik. Kapıdaki görevlilere “Benim çocuklarımın bunu izlemesi gerekiyor”u çok güzel anlatırdı.

Sen de annen gibi 'Sanatçı çocuk doğuracağım' diyor musun?

- Evet, bu iş böyle gider gibi geliyor bana... Gözümü kapadığımda, yapamadığım şeyleri düşünüp bir çocuğum olsa şöyle yaptırsam diye sayıkladığım olur.         

Röportaj: Gülbahar KARAKUŞ
Hürriyet Kelebek

'Herkes kestirmeden zengin olma peşinde...'

Star TV'nin 'aile komedisi' İbreti Ailem'de karı-koca rolünde karşımıza çıkan deneyimli oyuncular Şebnem Sönmez ve Zafer Algöz'le buluştuk. Günümüz Türk insanının hayallerinden başladık sohbete, set çalışanlarının ve tiyatronun halinden çıktık...
Dizide ilk bölüm, ilk sahne: Aile kahvaltıda, televizyonda bir belgesel. “Ben dizi seyretmem, belgesel seyrederim”cilere selam çakıyorsunuz sanırım...

Zafer Algöz: E tabii, belgeseldeki hayvanların bizde insan olarak karşılıkları var. Kimisi tilkiyle, kimisi çakalla özdeşleşiyor. O yüzden koyulmuş bir motif o.
Şebnem Sönmez: Belgesel, bölümü jenerik öncesinde anlatıyor, “Şimdi neler olacak?” diye küçük anahtarları veriyor. Hem dediğiniz gibi “Ben sadece belgesel izliyorum” yalanına gönderme hem de bizim sonra yaşayacaklarımız o hayvan belgeselinde anlatılanların uzantısı olacak. Kim hayvan kim insan, biraz da bunu anlatan hoş bir formatımız var.

“Hayata kestirmeden gitmeye çalışanların hikâyesi” diyorsunuz ‘İbreti Ailem’ için… Mümkün mü ki bu?
Zafer A.: Değil ama umut işte. Hiç emek sarf etmeden hemen parayı bulmaya çalışanlar çok var. Ülkemizde şans oyunlarına bu kadar rağbetin olmasının nedeni de bu. Eskiden sadece cumartesileri olan Sayısal Loto çekilişleri şimdi neredeyse haftanın altı gününe yansıdı. Bu da insanların bir an önce zengin olup, arzu ettiği bir hayatı yaşama özlemi içerisinde olduğunu gösteriyor. Milyarda bir insana belki bu şans vuruyor ama “Niye canım bana olmasın?” diye düşünüyor. Zannetmiyorum ki Türkiye ’de bir evde “Aman canım boşver, zengin olup ne yapacağız” denildiğini.
Şebnem S.: Tevekkül toplumu değiliz.
Zafer A.: Otomobil alma arzusu mesela... Adam asgari ücret alıyor ama bu arabanın deposunu nasıl doldururumun derdine düşmüyor. Önemli olan bir arabam olsun! Böylelikle sınıf atlamış hissediyor.

Hepimiz her zaman çok hayalciyiz, değil mi?
Zafer A.: Çünkü biz Doğu toplumuyuz. Doğu toplumunda hayal daha ön plandadır, Batılılar daha gerçekçidir.
Şebnem S.: İnsanların hayallerinin ne olduğu da değişti ama... Batı’nın pompaladığı, bize ait olmayan değerleri hedef yaptık. Şu anda bir masaldan bahsediyoruz: ‘Birlik, beraberlik, paylaşmak.’ Komşunun külüne muhtaç olan komşulardan bahsedince “Bırakın artık bu eski saçma sapan sözleri!” algısıyla karşı karşıya kalıyoruz. Ama böyle bir toplumun insanlarıyız. Hemen! Şimdi! Çabucak! Hep bir şeyi kısa hedefe koyup, onu çok büyük hedef zannetmekle çok kaybediyoruz.

Uzun zamandır bu sektörün içinde olduğunuzdan set ortamlarını karşılaştırmanızı istesem? Bir iyileşme var mı sizce?
Şebnem S.: Bence daha da zorlaştı çünkü süreler çok uzadı. Bütün teknik ekibin, kamera arkasındaki arkadaşların, kamera önündekilerin, yazan arkadaşların, yapımcının işi çok zorlaştı. 40 dakika çekerdik ‘Bir Demet Tiyatro’yu, o bile uzun gelirdi. Komediyse bu iş, dünya standartlarında maksimum süresi 25 dakikadır. Daha uzun olduğunda o komedi komedi olmaktan çıkıyor. Komedi zamanlama, ritim ve tempo işidir, bu ölçüleri şart kılar. Setlerde ölen arkadaşlarımız var ve bunların duyulmamasına çok canımız yanıyor. Sine-Sen ve Oyuncular Sendikası olarak bu koşulların değiştirilmesi üzerine çılgın bir çalışma içindeyiz. SSK’lı çalışma zorunluluğunun da olması gerekiyor. Ama salt oyuncuların yapabileceği bir şey değil bu. Sektörün bütün bileşenlerinin insana değer vererek davranmasıyla mümkün. Lütfen artık sesimizi duyun!
Zafer A.: Biz oyuncular olarak ne kadar uzun süre çalışsak da günde 8-10 bilemedin 16 saat… Öyle veya bu şekilde oyuncunun dinlenme zamanı oluyor. İşiniz bitti mi gidebilirsiniz ama teknik kadro için öyle bir durum yok. Çoluğunu çocuğunu adam gibi göremeden büyüten anne-babalar biliyorum setlerde.

Peki tiyatroları konuşacak olursak... Şu an içinde bulunduğumuz durum sizi kırıyor mu?
Zafer A.: Ziyadesiyle kırıyor. 15 yaşımdan beri Devlet Tiyatroları (DT) camiasında olan bir oyuncuyum, çocuk ve gençlik tiyatrosu kurslarıyla başladım. 1985’ten beri DT’de aktif bir oyuncuyum. Yöneticilik de yaptım beş sene. Yapılması istenen değişikliği ödenekli bütün kurumları zora sokacak bir tasarı olarak görüyorum. Başbakan’ın yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum. “Dünyada böyle örnek var mı, devlet sanata katkı verir mi?” gibi açıklamalar çok yanlış. Dünyada sanat kurumlarına destek veren, ödenek ayıran çok fazla devlet var, bizimkinden çok çok daha büyük bütçelerle bu işlere yatırım yapıyorlar. Zaten sanata ayrılan bütçe çok komik, Kültür ve Turizm Bakanlığı ’nın bütçesi binde 3’lerde… Avrupa ülkelerinde ise bu oran yüzde 7’yi buluyor. Ödenekli tiyatroların kapatılması bir kere halkın, sanat ürünlerini kendi gelir seviyelerine göre takip edebilme lüksünü engellemiş olacak. Bizim ödenekli tiyatroların oyuncularını izleyen insanlar elit, zengin insanlar, dört başı mamur yaşayan insanlar değil ki ücretli ya da öğrenciler... DT’nin kapatılması ya da sanatın özelleştirilmesi gibi bir proje yapılırsa Türkiye ’de sanatın kalitesi inanılmaz düşer.
Şebnem S.: O sanat olmaz ki zaten.
Zafer A.: Sanat olmaz, ticari işler olur. Herkes nasıl olsa halka en kolay en ucuz, basit, kendilerine göre komik sayılabilecek güldürüleri tiyatro diye yutturma yoluna gider. Bu sefer genç kuşak gerçek sanatla sahte sanatı ayırt edemez duruma gelir. Ödenekli tiyatroların kapatılması Türkiye ’nin edebiyatına, şiirine, halk müziğine, sanat müziğine de çok büyük darbe vurur. Çünkü en azından bu ödenekli kurumların sanatın diğer kollarına çok büyük katkısı vardır. DT’nin bir yılda 6 bin temsil yaptığını biliyorum. Türkiye genelinde sayılarının toplamı 800’ü geçmez DT oyuncularının. 72 milyonluk bir ülkede 800 sanatçı bence çok az. Bunun çoğaltılması gerekiyorken, ‘Bu üzerimizde kambur, bunu kapatalım’ denmesi sanata büyük bir darbe demektir...
Şebnem S.: Dünyada insanlar, ülkeler sadece üç şeyle birbiriyle yarışabilir: Bilim, sanat, spor. Politikalar birbiriyle yarışamaz. Politika yok etmeye, sanat, bilim ve spor var etmeye ve çoğaltmaya yarayan üç büyük alandır. Bu üç unsurdan daha üstün hiçbir şey olmadı dünyada.
Zafer A.: Bütün bu olaylar ilk başladığında bir köşe yazarı şöyle yazmıştı…
Şebnem S.: İskender Pala adı…
Zafer A.: Şöyle yazdı: “Hem parasını devletten alacaksın yani benden hem de benim düşüncemin, inancımın, hayat görüşümün tersinde işler yapacaksın. Böyle şey mi olur?” Kim iktidar olursa olsun sanat her zaman muhalefet olmak zorundadır. İktidardaki kişiler sanat yapan insanlarla aynı görüşte olsalar bile sanatın her zaman onun karşısında olmak gibi bir yükümlülüğü vardır. Çünkü dünyanın her ülkesinde insanlar hep şampiyon olanın, iktidar olanın yanında olmak isterler. Güç, kuvvet ve kudrete sahip olduğunuzda insanlar size gerektiği gibi muhalefet yapamaz. Ama sanat iktidarın her zaman karşısında olmalıdır ki doğru yapılana doğru, yanlış yapılana yanlış deme özgürlüğüne sahip olsun. İktidardakilerin de bu esnekliğe tahammül etme zorunlulukları var. Çünkü bir yerde eleştiri yoksa orada yanlış giden bir şeyler var demektir.

‘Beşiktaşlı olma ayrıcalığı bize kalsın!’
Fanatik Beşiktaşlı olduğunuz bilinir, diyelim ki karşınızda takım tutmayan biri var. Onu Beşiktaşlı yapmak için ne söylersiniz?
Zafer Algöz: Derim ki “Bir gün herkes Beşiktaşlı olmasın. Bırakın o ayrıcalık bizlere kalsın.” Zaten birini bir kere Beşiktaş Çarşı tribününün içinde bir maça götürürsem o otomatikman Beşiktaşlı olur. Kimi götürdüysem oldu çünkü. Benimki takım tutmaktan ziyade kara sevda! Çarşı’nın bir sloganı vardır, “Çarşı bedene indirgenemez, çarşı ruhtur” diye. Aynen öyle!

‘Herkes oyuncu olamaz’
Uniact isminde bir kursunuz başlıyor yakında. Diyelim ki biri geldi dedi ki “Çok fena oyuncu olmak istiyorum.” Ne dersiniz?
Şebnem Sönmez: “Olmaz öyle şey” derim. Oyuncu olmak isteyen herkes oyuncu olamaz. Bir yetenek varsa, hepimiz el pençe divan dururuz. Ve rehberi olmaya da hazırız. Popülerlik için gelenleri seçmeyeceğiz elbette ama birlikte yürüyebileceğimizi düşündüğümüz herkesle unique çalışmalar yapacağız ve oyuncu olmayı gerçekten kafasına takmış kişide hakikaten bir yürüyüş görürsek gerçekten bir ömür boyu beraber oluruz. Bu kurs Mimar Sinan Üniversitesi’nden dönem arkadaşım Tunca Aydoğan’ın aklına geldi. Her öğrencinin kendinde olan ile karşılaşıp onunla eğitim görmesini özellikle sağlayacağız. Bu arada
Uniact deyince insanlar universal acting diye düşünüyor ama ‘unique’ diye de bir bütünlemesi var.
Radikal

Küçükbaş Ailesi Gece Gündüz'deydi!

İmrenilecek insanlar değiller, ama kim öyle ki?
 Onlar, her mahallenin olmazsa olmazı, her sülalede olan, rezil olmaktan usanmayan, amaçlarına ulaşmak için her yolu mübah sayan, kötü ama küçük, zeki ama şanssız insanlar. İbreti Ailem her Çarşamba Star'da.
   


Star TV ekranları bambaşka bir aileyi ağırlamaya hazırlanıyor...

Onların hikayesi, evde kalmışların, işsiz güçsüzlerin, yırtmaya çalışanların, hayatından memnun olmayanların hikayesi.

Onlar, ufak amaçları olan ama yanlış yoldan koşan insanlar…
Haberin devamı vreklam

NTC Medya’nın yapımcılığını üstlendiği İbret-i Ailem’in yönetmen koltuğunda Geniş Aile’nin başarılı yönetmeni Ömer Uğur yer alıyor. Mehmet Yiğit Alp’in yapımcısı olduğu dizinin genel koordinatörlüğünü Nazlı Heptürk yapıyor.

Senaryosu Murat Emre Kaman- Mehmet Emrah Kaman kardeşlere ait olan dizinin başlıca rollerinde Müjdat Gezen, Zafer Algöz, Şebnem Sönmez, Olkan Sedar Yıldız, Gonca Vuslateri, İnanç Koçak, Melda Gür, Ümit Çırak, Çağlar Çorumlu, Hande Doğandemir ve Ali Barışık yer alıyor.

İbret-i Ailem, usta oyuncu Müjdat Gezen’i 5 yılın ardından sevenleriyle buluşturacak.

İbreti Ailem Çarşamba 20.00'de Star'da!

İbreti Ailem 3. Bölüm Fotoğrafları










İbreti Ailem 2.Bölüm Fotoğrafları









İbreti Ailem 1.Bölüm Fotoğrafları






İbreti Ailem Oyuncuları

Ali Barışık
Doğum Yeri : İstanbul
Doğum Tarihi : 22 Ağustos 1980
Eğitim Durumu : Akademi

Gonca Vuslateri  (Yıldız)
Doğum Yeri : Bursa
Doğum Tarihi : 2 Eylül 1986
Eğitim Durumu :

Hande Doğandemir
Doğum Yeri : Ankara
Doğum Tarihi : 22 Kasım 1985
Eğitim Durumu : Lisans

İnanç Koçak
Doğum Yeri :
Doğum Tarihi : 24 Şubat 1982
Eğitim Durumu : Konservatuar

Melda Gür
Doğum Yeri : Ankara
Doğum Tarihi : 1971
Eğitim Durumu : Akademi


Müjdat Gezen  (Muhsin)
Doğum Yeri : İstanbul
Doğum Tarihi : 29 Ekim 1943
Eğitim Durumu : Akademi

Olkan Serdar Yıldız  (Ender)
Doğum Yeri :
Doğum Tarihi :
Eğitim Durumu :

Zafer Algöz  (Yaşar)
Doğum Yeri : Kars
Doğum Tarihi : 30 Ağustos 1961
Eğitim Durumu : Akademi

Çağlar Çorumlu
Doğum Yeri : Amasya
Doğum Tarihi : 1977
Eğitim Durumu : Ön Lisans

Ümit Çırak
Doğum Yeri : İzmir
Doğum Tarihi : 1969
Eğitim Durumu : Sanat Merkezi

Şebnem Sönmez  (Şengül)
Doğum Yeri : İstanbul
Doğum Tarihi : 5 Haziran 1968
Eğitim Durumu : Lisans